Tüketilecek her şey tüketildi, su, hava, ağaç, işçi, emekçi…
Linç edilecek herkes ipten geçti.
Lgbti+ bireyler, otobüsteki çiftler, parasızlıktan intihar edenler,
kocası ve çocuğu ile fotoğraf paylaşanlar, hamileler…

Ve şimdi sıra, 10 yaşındaki çocuğa geldi…

Atakan Kayalar, daha dün doğup bugün Türkiye’nin linç kültürünün bir parçası haline geldi.

Her şeyi hemen sevip, hemen nefret eden canım halkımızın mezesi oldu.
Siyaset, sınır ötesi operasyon konuşulan programa da çıkarıldı, herkesin özel hayatına burnunu sokup magazin başlığı altında sözde yayın yapan programlara da.

Üzerindeki yeleği, büyümüş de küçülmüş diye tabir edebileceğimiz tavırlarıyla çok çok kısa sürede viral haline gelip bir de adının önüne filozof sıfatını aldı.

Onun yaşındaki çocuklar pamuktan fasulye çıkmasını gözlemliyorken,
o eğitim sisteminden, demokrasiden, adaletten, sağlık sistemi, spor ve Türk Dil Kurumu'ndan bahsettiği için hemen ilgi odağı haline geldi.

Gerçek dışı geldiği için üzerinde komplo teorileri üretildi.

İyi de kimdi bu Atakan?
Gerçekten bir proje mi yoksa yeni tanıştığımız, aslında olan da bizim onun vesilesiyle öğrendiğimiz kristal çocuk muydu?
Buyrun Atakan’ın 10 yıllık kısa, ama bir haftalık uzuuuuun mu uzun hikayesi.